Toplumun haber alma hakkını sağlayan gazetecilik, her dönem olduğu gibi bugün de büyük fedakârlık isteyen meşakkatli bir meslek olmaya devam ediyor. Gerçeğin peşinden yılmadan koşan, halkın sesi olan gazeteciler; kimi zaman savaş bölgelerinde, kimi zaman doğal afetlerin tam ortasında, kimi zaman da hayatlarını riske atarak görev yapıyor. İşte bu mesleğin Hatay’daki çınarlarından biri de 37 yıllık tecrübesiyle adeta bir marka haline gelen Metin Dingil.
Sürekli Basın Kartı sahibi Metin Dingil, gazeteciliğe gönül verenlerin yakından tanıdığı, saygı duyduğu usta bir isim. Gazetecilik ona çocuk yaşta, adeta genlerinden miras kaldı. 1966 yılında Antakya’da doğan Dingil’in meslek yolculuğu, usta gazeteci babası Numan Dingil’in yanında, işin mutfağında başladı. Daha genç yaşlarda haberin, fotoğrafın ve kalemin ne anlama geldiğini öğrenen Dingil, bu alanda kendini sürekli geliştirdi.
Kurtuluş Gazetesi’nde başlayan meslek serüveni, Sabah Gazetesi’nde 3 yıl, Türkiye Gazetesi ve İhlas Haber Ajansı’nda (İHA) 5 yıl, Anadolu Ajansı’nda ise tam 11 yıl gibi uzun süreli görevlerle sürdü. Yerel basında da Hatay ve Özyurt gazetelerinde üstlendiği görevlerle adını duyuran Metin Dingil, mesleğinde gösterdiği titizlik ve dürüstlükle örnek bir duruş sergiledi.
Spor, özellikle de Hatayspor, onun için her zaman özel bir yer tuttu. Yaklaşık kırk yıl önce başladığı Hatayspor takibini aralıksız sürdüren usta gazeteci, yalnızca iç saha değil, deplasman maçlarında da takımını yalnız bırakmadı. Özel haberleri ve röportajlarıyla Hatayspor camiasının gönlünde taht kuran Dingil, Başkanlardan teknik heyete, futbolculardan taraftarlara kadar herkesin “Metin abisi” olmayı başardı.
Ancak 6 Şubat 2023 tarihinde yaşanan büyük deprem, Hatay’da olduğu gibi onun hayatında da derin izler bıraktı. Sevdiği memleketinden, dostlarından ve Hatayspor’dan uzak kalmak zorunda kalan Metin Dingil, mesleğine olan bağlılığından ise asla ödün vermedi. Depremin ardından merhum babasının kurduğu Kurtuluş Gazetesi’ni yeniden hayata geçiren Dingil, Hatay’dan haber üretmeye kaldığı yerden devam etti.
Ankara’da yaşamını sürdüren ve Antakya’ya dönmenin hayalini kuran Metin Dingil, her fırsatta memleket hasretini dile getiriyor. “Çok sevdiğim memleketimden uzak olabilirim ama yaptığım iş gereği oradaki insanlarla iç içeyim. Deprem sonrası hayatta kalanlardan asla kopmadım. İçimde sadece memleket özlemi var. O da inşallah bir gün son bulacak,” diyen Dingil, mesleğini ilk günkü aşkla sürdürdüğünü vurguluyor.
Doğru, tarafsız ve ilkeli haberciliği kendine ilke edinen Metin Dingil,“Hatayspor’u yine yakından takip ediyorum. Haberlerimde her zaman geniş yer veriyorum. Tek sıkıntım memleketimden ve sevdiklerimden uzak olmak. İnşallah onu da bir gün aşarak, sağlığım el verdiği sürece memleketimde mesleğimi icra etmeye devam edeceğim,” sözleriyle gazeteciliğe olan bağlılığını bir kez daha gözler önüne seriyor.
Usta gazeteci, merhum babası Numan Dingil başta olmak üzere, 6 Şubat depremlerinde hayatını kaybeden tüm basın emekçilerini ve ebediyete intikal etmiş meslektaşlarını rahmet ve özlemle anarak, mesleğe duyduğu saygının da altını çiziyor.
Metin Dingil’in hayatı, genç gazetecilere ilham veren bir meslek hikâyesi ve gazeteciliğe adanmış bir ömrün özeti…