Türk mutfağının vazgeçilmez tatlıları arasında yer alan tulumba ve halka tatlısı, ustalık gerektiren el işçiliğiyle şekillendirilir. Ancak bu tatlıların yapımında kullanılan geleneksel kalıpların üretimi, günümüzde yok olmaya yüz tutmuş meslekler arasında yer alıyor. Türkiye’de bu sanatı yaşatan son ustalardan biri ise Mustafa Gürler.
Aile büyüklerinden öğrendiği mesleğini çocuk yaşlardan itibaren icra eden Mustafa Usta, el yapımı kalıp işçiliğinin son temsilcilerinden biri olarak hem ilimizden hem de ülkemizin birçok yerinden gelen siparişleri büyük bir titizlikle hazırlamaya devam ediyor. Paslanmaz çelikten özel olarak ürettiği tulumba ve halka tatlısı kalıpları, geleneksel tariflerin en iyi şekilde uygulanmasını sağlıyor.
Gürler’in el emeğiyle yaptığı kalıplar, Türkiye’nin dört bir yanındaki tatlıcılar tarafından büyük ilgi görüyor. Seri üretimle yapılan plastik veya endüstriyel kalıpların aksine, onun ürettiği kalıplar uzun ömürlü olup tam kıvamında tatlılar çıkarmasıyla biliniyor. Ancak genç nesillerin bu zanaata olan ilgisinin azalması nedeniyle mesleğin geleceği belirsizliğini koruyor.
Mustafa Gürler, mesleğini devam ettirmek isteyen gençlerin azlığından yakınıyor. “Eskiden her mahallede bir demirci, bir kalıp ustası olurdu. Şimdi yeni nesil daha çok teknolojiye yöneliyor, el işçiliğine ilgi gösteren yok denecek kadar az,” diyerek mesleğin geleceği hakkında endişelerini dile getiriyor.
Buna rağmen, mesleğini yaşatmak için çaba gösteren Gürler, tarihi Uzun Çarşı’daki mütevazı atölyesinde üretimine devam ediyor. Usta, sanatını devredecek bir çırak bulabilirse bu geleneksel zanaatın devam edebileceğini umut ediyor.
Mustafa Gürler’in öyküsü, kaybolmaya yüz tutmuş el sanatlarının ve zanaatkarların değerini bir kez daha hatırlatıyor. Geleneksel Türk tatlılarının yapımında büyük öneme sahip olan bu kalıpların geleceği, bu mesleğe ilgi duyan yeni ustaların yetişmesine bağlı.
