Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinin 2. yıl dönümüne girilirken, Ege Denizi’nde ard arda meydana gelen depremler tedirginliğe neden olmaya devam ediyor.
Hatay’da İtfaiye Daire Başkanlığı görevinde bulunan ve afetlerle ilgili tecrübeleriyle 6 Şubat depremlerinin yıkıcı etkisinin en çok hissedildiği bölgede önemli görevler üstlenen Özer Gövce, yaşanabilecek olası afetler öncesinde alınacak önlemler, afet sırasında ve sonrasında yapılabilecek çalışmalarla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Gövce, yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi :
“Bir acının içerisinden geçerken teselli ya da nasihat değil, insanlara bir daha bu acıların yaşanmaması için refakat etmek mesele…
Öncelikle depremden önce 8 aylık İtfaiye Daire Başkanlığı sürecimde mesai yaptığımız ve depremde hayatlarını kaybeden tüm görev şehidi itfaiyeci kardeşlerimize ve vatandaşlarımıza Allahtan rahmet geride kalan yakınlarına başsağlığı ve sabır diliyorum.
İlimizin 1. Derece deprem bölgesi olması beraberinde “Risk ve Kriz Yönetimine” olan önemi arttırmaktadır. Her defasında AFET YÖNETİMİ kavramına değinerek ne kadar önemli olduğuna dair kısa bilgi paylaşımlarında bulunuyorum. Afetlerle etkin mücadelenin temelinde, afet yönetiminin tüm aşamalarını bir bütün olarak düşünmek, afetlerin öncesi, sırası ve sonrasında ihtiyaç duyulan tüm çalışma gruplarının bir sistematik içerisinde çalışabilmesi, doğru yol ve yöntemlerin etkin şekilde kullanılmasıyla mümkündür. Afet yönetimi evrelerinin doğrusal olarak değil de döngüsel olarak ilişkilendirilerek zaman içerisinde en iyiyi bulması hedeflenmelidir.
Bu kapsamda bize düşen, her ilimiz için yerel düzeyde oluşturulan müdahale planları ve altlıklarının başta birey ve ailelerde, okul, işyeri, kamu kurum ve kuruluşlarında afet bilinci ve doğru davranış şekilleri içselleştirilerek, minimum riske sahip kentlerin inşası ve can ve mal kaybının en aza indirilmesi planlanmalıdır.
6 Şubat depreminin öncesinde, birçok kez eğitimlerde ve dost meclislerinde AFAD Başkanlığının, Hatay ilimizin 1. Derece deprem bölgesi olması münasebeti ile öngördüğü deprem büyüklüğünün 7,5 olduğu üzerine çok konuşmuşuzdur. Tabi bu bilgi paylaşımı beraberinde deprem öncesi, sırası ve sonrasında yapılması gereken birtakım hazırlıkları da içermiştir:
RİSK YÖNETİMİ
RİSK VE ZARAR AZALTMA
İlimiz genelinde tehlike ve risklerin belirlenerek yaşanabilecek olumsuzlukların minimize edilmesi,
Birey ve ailelerde, okullarda ve işyerlerinde afet bilinci ve eğitimlerin verilmesi,
Kısa, orta ve uzun vadeli zarar azaltma planlarının yapılması,
Varsa kritik altyapı ve tesislerin güçlendirilmesi
Tarihi eser yapıların, çevre ve doğal hayatın korunması
Sorunların çözümünde yetersiz kalan mevzuatın gözden geçirilerek mutlaka günümüz şartlarına uygun hale getirilmesi
HAZIRLIK
Tahmin ve erken uyarı sistemlerinin etkin kullanılması
Kurtarma, tahliye ve acil yardım planlarının ilin nüfus kapasitesine göre yeterli hale getirilmesi,
Önlem alınması gereken durumların analiz edilmesi,
Afet eğitimlerinin ardından eğitimlerin tatbiki(masa başı ve daha fazla saha tatbikatları),
Destek illerden yardım gelene kadar gönüllülerin özellikle mahalle afet gönüllülerinin yaygınlaştırılması,
KRİZ YÖNETİMİ
MÜDAHALE
Muhabere ve ulaşım(Depremde en önemli çalışma gruplarından biriydi)
Arama Kurtarma, tahliye, ilkyardım faaliyetleri,
İkincil afetlerin olabileceğini de hesaba katmak(yangın, tsunami, bulaşıcı hastalıklar
Basın ve Halkla ilişkilerin şehrin durumuna olan pozitif etkisi,
Geçici Barınma alanlarının oluşturulması(lojistik, güvenlik, alt yapı, beslenme, enerji, çalışma gruplarının
Hasar tespiti ve enkaz kaldırma
İYİLEŞTİRME
Enkaz yönetimi
Yeninden yapılanma
Güçlendirme çalışmaları
Kalıcı konutların inşası
Yerelde normal yaşam şartlarının sağlanması maksadı ile ekonomik programlar
Sağlık ve tıbbi servislerin yeterli düzeye taşınması
Normal yaşam koşullarının oluşturulması
Sonuç olarak; afet ve risklerinin azaltılmasında başarı sağlansa da, tamamen ortadan kaldırmak mümkün değildir. Bu nedenle afet öncesi, sırası ve sonrası safhalarında yapılması gerekenlere, çalışma gruplarının karşılaştığı geri bildirimlere ve mevzuat düzenlemelerine ihtiyaç duyulacaktır. Bu kapsamda; toplum olarak afet ve yıkıcı etkilerine karşı doğru davranış şekillerini öğrenerek afetlerle yaşamayı öğrenmeliyiz.
Rabbim afetlerin yıkıcı etkilerinden bizleri korusun, bir daha böyle bir afet yaşatmasın.”