İskenderun’un Düğünyurdu mahallesinde yapılması planlanan 600 yataklı devlet hastanesi projesi, büyük bir tartışma ve hukuki mücadele konusu haline geldi. Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle belirlenen ancak uygulama aşamasında karşılaşılan sorunlar nedeniyle proje durdu.
Proje, mahalle sakinlerinin tapulu arazileri üzerine yapılması planlanmış ancak arazi sahipleri ve mirasçıları, yapılan çalışmaların izinsiz ve gerekli ödeneklerin sağlanmaması nedeniyle durdurulduğunu iddia ettiler.
Mahkeme kararıyla inşaat faaliyetleri durdurulmuş olsa da, iş makinelerinin bölgeden ayrılmasıyla birlikte mahalle sakinleri gelecekle ilgili endişelerini dile getirdiler. Arsa sahipleri, tarım arazilerinin ve çiftçiliklerinin yok edildiğini belirterek tepki gösterdiler.
Mirasçı Ali Adem Ataoğlu “Burası 600 yataklı devlet hastanesi, acilen kamulaştırma ile cumhurbaşkanımızın kararı ile el konulan yerdir. Ama hiçbir şekilde izin belgeleri olmadıkları için ve bu adli sürece başvurduğumuz için, ödenek olmadığından dolayı durdu. Bu arsanın 107 tane mirasçısı var. Ayriyeten biz burayı depremden önce imara açmıştık. 12 kat imarı vardı ve içinde zeytinliklerimiz vardı. Cumhurbaşkanlığı kararnamesinden sonra burayı ihaleyi alan yüklenici firma burada kazı çalışması yaptı. Zeytinlerimiz söküldü, bize izin belgeleri olduğunu söylediler. Fakat hiçbir izin belgeleri yokmuş! Sadece cumhurbaşkanlığı, acilen kamulaştırma ve el koyma izni varmış. Bu da adli süreçten dolayı önerge olmadığı için mahkemece bu iptal oldu” diye konuştu.
Durdurma kararından 2,5- 3 aylık süreç geçtiğini aktaran Ataoğlu “Hiçbir şekilde ödenek yok. Ödenek olmadığı halde buradaki çevrede, nerede olduğunu bilmediğimiz imara açılacağı yerlerden bize tapu kesileceği söyleniyor. Hiçbir şekilde tapu da kesilmedi, ödenek de olmadı ve burası bu şekilde kaldı. Buradan biz zeytinimizi yağımızı alıyorduk. Biz burada besicilik ile uğraşıyoruz. Burası bizim 72 dönümlük tapulu malımızdı” dedi.
Mirasçılar Yahya Helli ve Dilek Helli, projeye karşı çıkıyor ve tarım arazilerinin üzerine hastane yapılmasını istemiyorlar. Yahya Helli, tarıma elverişli olan bu arazinin betonla kaplanmasının yanlış olduğunu belirtiyor ve ödeneklerin eksikliği nedeniyle projenin iptal edildiğini vurguluyor. Dilek Helli ise miras kalan zeytin ağaçlarının devlet tarafından kesildiğini ve gelir kaybına uğradıklarını dile getiriyor. Mahalle sakinleri, topraklarının iade edilmesini ve sorunun çözülmesini talep ediyorlar.
Hak sahipleri ile mirasçıları, tarım ve çiftçiliğe uygun yerde, bir hastane inşaatının nasıl mümkün olabileceğini sorguladı. Gelişmeleri yakından takip eden vatandaşlar, şimdi projenin geleceği ve arazi sahiplerinin hakları konusunda nasıl bir adım atılacağını merak ediyorlar.
Mahalle sakinleri, yaşanan sürecin adil bir şekilde sonuçlanması ve haklarının korunması için mücadeleye devam edeceklerini belirttiler.