Bir Şehrin Yeniden Ayağa Kalkışı

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Memleket, üç yıl aradan sonra yeniden muhteşem bir kalabalığa ev sahipliği yaptı. Asrın felaketinden sonra bu şehir, kalabalıkları yalnızca 6 Şubat gecelerindeki anma programlarında görmüştü. O günlerde kalabalığın adı hüzündü; gözyaşları vardı, kayıplar vardı. Sevdiklerini, anılarını ve memleketlerini yitiren insanların acısı damga vururdu o gecelere.

Ama bu kez her şey farklıydı.

Evet, yine gözyaşlarına hâkim olamayanlar vardı. Fakat bu defa dökülen yaşlar acıdan değil, mutluluktandı. Dile kolay… Koskoca üç yıl geçti. Üç yılın ardından Atatürk Caddesi, adeta bir yeniden doğuşun sahnesi oldu ve muhteşem bir programa ev sahipliği yaptı.

Devletin tüm üst düzey yöneticileri bu ana tanıklık etmek için Antakya’daydı. Depremin simgesi hâline gelen tarihi Meclis binamız, dimdik ayakta duruyor ve ilk programında konuklarını gururla ağırlıyordu. Anadolu’nun ilk camisi olan Habib-i Neccar Camii ise tüm ihtişamıyla, hafızalarımızdaki yıkık görüntüsünü bir anda sildi. Okunan ezanla birlikte kapılarını, uzun süredir ibadet özlemi çekenlere yeniden açtı.

Kemal Paşa Caddesi cıvıl cıvıldı. Her meslek grubundan esnaf oradaydı; kepenkler değil, umutlar açılıyordu. Ve dünyanın aydınlatılan ilk caddesi olan Kurtuluş Caddesi… Tek bir dokunuşla yeniden ışığa kavuştu. O ışık yalnızca lambaları değil, insanların içini de aydınlattı.

Biz gerçekten özlemiştik bu görüntüleri. Kalabalığı, sesi, ışığı, hayatı…

Şehrin dört bir yanında ayağa kalkma çalışmaları tüm hızıyla sürerken, dün açılışı yapılan her yer memleketin yeniden doğuşunun bir sembolü oldu. Bu şehir çok acı gördü ama vazgeçmedi. Dün gece Antakya bize bir kez daha şunu hatırlattı: Yıkılabiliriz, yorulabiliriz ama umudu asla kaybetmeyiz.

Ve evet… Antakya yeniden ayağa kalkıyor.

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.