Geçmiş dönem CHP Hatay Milletvekili Av. Suzan Şahin, Hatay ve İskenderun’un hava kirliliğinde Türkiye’nin en riskli bölgeleri arasında yer aldığını belirterek, insan sağlığını tehdit eden bu tabloya karşı yetkililer tarafından hiçbir somut adım atılmadığını söyledi.
Dünya Hava Kalitesi Endeksi verilerine dikkat çeken Şahin, Hatay ve İskenderun’da PM 2.5 değerinin 155 seviyesinde ölçüldüğünü, bu değerin açıkça “sağlıksız” kategorisinde yer aldığını ifade etti. Şahin, bu verilerin sıradan bir istatistik olmadığını vurgulayarak, “Bu rakamlar; akciğer hastalıkları, kalp rahatsızlıkları ve çocuklarımızın geleceği anlamına geliyor” dedi.
Hava kirliliğinin boyutlarının net olmasına rağmen sahada etkili hiçbir önlemin alınmadığını belirten Şahin, sanayi tesislerine yönelik denetimlerin yetersiz olduğunu dile getirdi. “Alınmış tek bir somut önlem yok. Sanayi denetimi yok” diyen Şahin, bacaların çalışmaya devam ettiğini, cürufların biriktiğini ve yoğun tozun gün boyu havada asılı kaldığını kaydetti.
Depremin yaralarının hâlâ sarılamadığını hatırlatan Şahin, buna karşın bölgede artan şantiye faaliyetleri, taş ocakları ve dinamit kullanımıyla çevresel yükün daha da ağırlaştığını ifade etti. Bu sürecin Hatay ve İskenderun’u adeta nefessiz bıraktığını söyleyen Şahin, çevresel baskının her geçen gün arttığını vurguladı.
Açıklamasında altyapı ve kamusal denetim eksikliklerine de dikkat çeken Şahin, insanı merkeze alan bir çevre ve sağlık politikasının hayata geçirilmediğini belirtti. Mevcut durumun sürdürülemez olduğunu ifade eden Şahin, yetkililere şu soruları yöneltti:
“Hava kirliliğinde üst sıralarda yer alan Hatay için ne yapılması planlanıyor? Sanayi tesisleri ne zaman denetlenecek? İskenderun Körfezi ve Hatay halkı ne zaman temiz hava soluyacak?”
Bu soruların yanıtsız bırakılmasının kabul edilemez olduğunu dile getiren Şahin, konunun yalnızca bir çevre sorunu olmadığını vurgulayarak, “Bu mesele yaşam hakkı, halk sağlığı ve çocukların geleceği meselesidir” dedi.
Hatay’ın zaten ağır bir deprem yükü taşıdığına dikkat çeken Şahin, kentin bir de zehirli hava yükünü taşımak zorunda bırakılmaması gerektiğini sözlerine ekledi.

