Cumhuriyet Halk Partisi Hatay Milletvekili Nermin Yıldırım Kara, narenciye üreticilerinin yaşadığı sorunlara ilişkin yazılı bir basın açıklaması yayımladı. Hatay’ın Türkiye narenciye üretimindeki kritik önemine vurgu yapan Kara, çiftçinin hem doğal afet hem de ekonomik politikalar nedeniyle ağır kayıplar yaşadığını belirtti.
Hatay’ın 2024 yılında Türkiye mandalina üretiminin yüzde 25’ini, portakal üretiminin ise yüzde 18’ini tek başına karşıladığını hatırlatan Kara, “Bu başarı, tüm olumsuz şartlara rağmen elde edildi. Narenciye üreticileri, gerekli desteklere ulaşamadı. Doğal afetten sonra AKP’nin eseri olan ekonomik afetle karşı karşıya kaldı. Narenciye üreticisini önce don, sonra da AKP’nin tarım politikası vurdu” dedi.
“311 bin dekarın yüzde 25’i zarar gördü, TARSİM sadece 44 çiftçiye ödeme yaptı”
Zirai dondan etkilenen üreticilere ilişkin araştırma komisyonunda paylaşılan resmi rakamları aktaran Kara, Şubat ayında yaşanan don nedeniyle 79 bin dekar alanda üretim yapan 2 bin 800 çiftçinin zarar gördüğünü, narenciye üretim alanı olan 311 bin dekarın yüzde 25’inin etkilendiğini söyledi. Kara, “TARSİM kapsamında olan 838 çiftçiden yalnızca 44’üne ödeme yapıldığı açıklandı. Bu tablo, üreticinin nasıl sahipsiz bırakıldığının en somut göstergesidir” ifadelerini kullandı.
Mazot ve gübre desteğinin yetersizliği ile aracılar sorununun devam ettiğini de dile getiren Kara, “Bu sorunları tespit etmek için büyük araştırmalara gerek yok. Üreticinin yanına gittiğinizde her şeyi anlatıyor. Asıl ihtiyaç üreticiyi dinlemek, ona sahip çıkmaktır. Ancak AKP’nin böyle bir niyeti yok” dedi.
“Portakalda yüzde 15, limonda yüzde 34 kayıp bekleniyor”
Narenciyede özellikle portakal ve limonda ciddi rekolte düşüşü beklendiğini vurgulayan Kara, tahminlere göre portakalda yüzde 15, limonda yüzde 34 ürün kaybı yaşanacağına dikkat çekti. “AKP üreticiye sırtını dönmekte ısrar ederse bu kayıplar artmaya devam edecek. Hem çiftçi hem de tüketici daha da zor durumda kalacak” uyarısında bulundu.
Milletvekili Kara, seçildiği günden bu yana narenciye üreticisinin zararlarını, girdi maliyetlerini ve pazara erişimde yaşanan sorunları gündeme taşıdığını belirterek sözlerini şöyle tamamladı:
“Bugüne kadar narenciye üreticisinin yanında durmayan iktidar, narenciye bahçeleri söküldükten sonra mı harekete geçmeyi düşünüyor?”
