Hatay’ın Kültürel Belleğini Belgesellerle Geleceğe Taşıyor

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Hatay’ın kültürel zenginliklerini, tarihini ve insan hikâyelerini belgesel sanatının diliyle ekrana taşıyan Prof. Dr. Sedat Cereci, yalnızca başarılı bir belgesel yönetmeni değil, aynı zamanda iletişim alanında sayısız öğrenciye rehberlik eden değerli bir akademisyen. Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde görev yapan Prof. Dr. Cereci, bugüne kadar çektiği Hatay temalı belgesellerle kentin kültürel belleğine ışık tutarken, eğittiği öğrencilerle de geleceğin gazetecilerini ve televizyoncularını yetiştiriyor. “Hocaların hocası” unvanını hakkıyla taşıyan Prof. Dr. Sedat Cereci ile hem belgesel serüvenini, hem de iletişim dünyasına bakışını konuştuk.

Sizi “hocaların hocası” olarak tanımlayan öğrencileriniz var. Bu size nasıl bir sorumluluk yüklüyor?

Bu çok ağır bir yük. Ben öğrencilerime ihtiyaçları olan eğitimi vereyim, zaten kendisini geliştirenler hoca oluyor. Ben kimseyi hoca yapmıyorum.

Üniversitedeki eğitim yaklaşımınızda en çok önem verdiğiniz ilke nedir?

Disiplin.

Gazetecilik ve televizyonculuk okuyan öğrenciler bugünün medya dünyasında en çok hangi alanlara yönelmeli?

Siyasetten ekonomiye, spordan kültüre bütün dünyayı avuçlarında tutabilecek bir kültürü kavrayarak hem günceli hem tarihi takip etmeliler.

Öğrencilerinizin başarıları size nasıl bir gurur veriyor?

Öğrencilerimin başarıları beni uçuruyor. Tarihin en büyük kahramanı gibi hissettiriyor.

Hatay sizin için kişisel anlamda ne ifade ediyor?

İnsanların birbirini tanıması ve barış içinde yaşamaları için yerel kültürleri tanımaları gerek. Bu arada ne kadar çok ortak yönleri olduğunu da görmüş oluyorlar. Bizi Japondan, İskandinavdan, Latinden, Ganalıdan ayıran fazla bir şey yok aslında.

Yerel kültürleri ve hikâyeleri ekrana taşımak neden önemli?

Çokkültürlü coğrafyalar, 200 bin yıllık insanlık tarihinin özetidir aslında. İçinde tüm dokular, hücreler ve renkler vardır. Daha güzel bir görüntü olabilir mi?

Hatay gibi çok kültürlü bir coğrafyanın belgesellere nasıl bir derinlik kattığını düşünüyorsunuz?

Çoğunlukla, yerel ve eşsiz konuları belgelediğim için, beğeni ve takdir aldım.

Belgesel çekerken en çok zorlandığınız anılarınızdan birini paylaşır mısınız?

Hatay depremini belgelediğim “6 Şubat 4.”7” adlı belgeselde depremzedelerin anlattıkları çok can acıtıcıydı.

Bugüne kadar sizi en çok etkileyen röportajınız ya da belgesel konunuz hangisiydi? Hayatınızda “iyi ki yapmışım” dediğiniz en önemli çalışmanız nedir?

Antakya, Mersin, Tarsus ve Çamlıyayla’yı konu edinen şehir belgeselleri çektim. Kent belleği açısından önemli çalışmalardı. Röportaj yaptığım insanların bazılarını kaybettik. Hayalleri bende kaldı.

Önümüzdeki dönemde yeni bir belgesel projeniz var mı?

Kafamda 10dan fazla proje dolaşıyor.

Sevgili hocam yoğun programınız arasında bizlere de zaman ayıtdığınız için teşekkür ediyor,çalışmalarınızda başarılar diliyorum.

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.