Yaklaşık 10 yıldır devam eden Suriye krizinin etkileri Türkiye’yi oldukça derinden etkiliyor. Öyle ki; ülkemize 10 yıldır sürekli gelen, ardı arkası kesilmeyen ve sayıları 8 milyona yaklaşan Suriyeliler artık ne mültecidir ne de misafirdir. Türkiye’ye gerek maddi gerekse manevi olarak en büyük zararın 10 yıldır verildiği Suriye olayı, Türkiye’nin hem demografik yapısının bozulması bakımdan, hem de maddi açıdan milyar dolarları bulması ülkenin şu an içinde bulunduğu maddi krizi tetikliyor.
Türkiye’de insanlar iş bulamazken maddi kriz had safhada iken, Suriyelilerin aldıkları yardımlar sayesinde açtıkları dükkanlara vergi ödememekle, ellerini kollarını sallaya sallaya Milli İrade Parklarında gezmeleri Türkiye’de insanlar arasında aşırı derecede huzursuzluk meydana getiriyor. Bunun bir sosyal patlamanın, yaşanabilecek bir kaosun ön habercisi olmasından korkuyoruz.
Prof. Dr. Ümit Özdağ’ın Suriyeliler ve diğer mülteciler konusunda kamuoyunda oluşturduğu tepkileri kimileri olumlu kimileri de ırkçı, faşist yaklaşım olarak görüyor. Aslında vatanını seven her Türk vatandaşının kalbinden geçenleri olduğu gibi eğmeden bükmeden söylediği de su götürmez bir gerçek. Misafirlik dediğin 3-5 ay, bilemedin 1-2 yıl olur. 10 yıllık misafir olmaz. Ülkemizin şu anda içinde bulunduğu ekonomik belirsizliği, yaşanan olumsuz şartların %40’ını oluşturan Suriye krizi ve mülteciler konusu Ümit Özdağ, Kemal Kılıçdaroğlu veya bir başkası dile getirdiği için değil, Türkiye’nin geleceği ve Suriye’nin bekası için masaya oturulup bir çözüm yolu bulunmalıdır. Aksi takdirde bu işin sonu hüsrandır..