Hayat bazen insana, taşıyamayacağını sandığı yükleri yükler. Kimileri bu ağırlığın altında ezilir, kimileri ise o yükü omuzlayıp başkalarının acılarına merhem olur. İşte Çilem Artan tam da o insanlardan biri…
Yüzünde hiç eksilmeyen bir tebessüm, gözlerinde derin bir dinginlik… Onu tanıyan herkes bilir; o gülüş, sıradan bir mutluluğun değil, büyük bir direncin, sabrın ve umudun sembolüdür. Çünkü Çilem Artan sadece bir gönüllü, bir yardımsever değildir. O, o büyük felaketin, o karanlık gecenin, o soğuk betonun altındaki haykırışların tanığıdır.
Bugün, yine yüreğine sığdırdığı sevgiyi paylaşmak için kolları sıvadı. Günlerdir hazırlığı yapılan etkinlikte, depremde anne ve babasını kaybeden öksüz ve yetim çocukları ağırladı. Her detay, her süs, her hediye, o çocukların yüreklerine minicik de olsa bir sevinç bırakmak içindi.
Ve öyle de oldu. Gün boyu gülümsemeler vardı etkinlik alanında. Minik eller Çilem ablalarının ellerini tuttu, göz göze geldiler. O an, bir çocuğun gülüşüyle yıllardır bastırılmış acılar biraz olsun hafifledi. Çilem Artan’ın yorgun kalbi, o çocukların neşesiyle yeniden güç buldu.
Evet… O gülüşün altında kim bilir ne acılar saklı. Ama o acılardan doğan bir iyilik var; adını dayanışma, adını umut koyduğumuz…
Ve o umudun adı bugün bir kez daha yankılandı: Çilem Artan.