Şimdilik Hoşça Kal Uzun Çarşı…

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Seksenli yılların başında başlamıştı benim Uzun Çarşı ile yolculuğum. Henüz ilkokul sıralarında, annemin elini tutarak girerdim o dar, bereketli sokaklara. Bazen babamla da giderdik; çocuk aklımla, büyüklerin sohbetine karışmadan ama her detayı zihnime kazıyarak yürürdüm boydan boya çarşıyı.

Kurşunlu Han’ın girişindeki oyuncakçıydı en çok ilgimi çeken. Topraktan yapılmış, şimdi belki müzelerde yer bulan oyuncakların yanında mutlaka kendime bir şey bulurdum. Künefecilerin önünde tel sepetlerde yumurtalar olurdu; rengârenk, düzenli dizilmiş… Zamanla o görüntü kayboldu ama hafızamdan hiç silinmedi. Sırtında güğüm taşıyan, meyan şerbeti satan Hançer Abi’nin güleç yüzü hâlâ gözümün önünde. Küncülü helva yapan Fansa ailesi, rahmetli Azmi Usta ve Sadık Fansa’nın ellerinden çıkan o eşsiz tat… Kasapların aynı zamanda harika restoranlar olduğu, tepsi kebabının adeta bir törenle yendiği günlerdi o günler. Tenekeci Mustafa Abi’yi unutmak ne mümkün; şemsiye tamir ederkenki dikkatli haliyle bize sabrı öğreten bir ustaydı o.

Ayakkabıcılar, aktarcılar, kuyumcular, demirciler, fırıncılar, peynir satanlar, halıcılar, bakla ve humusçular… A’dan Z’ye her ihtiyacın karşılandığı bu çarşıda herkesin bir “abi”si, bir “amca”sı, bir “teyze”si vardı. O esnaflık samimiydi, dostçaydı, güven doluydu.

Yıllar geçti, biz büyüdük ama Uzun Çarşı değişmedi sanki. Değişen sadece dükkânların başına geçen yeni kuşaktı. Ben mesleğe başladığımda, yine Uzun Çarşı’daydım. Bu kez kalemimle yazıyor, haberler çıkartıyordum bu bereketli sokaklardan. Hançer Abi yine oradaydı, Sadık Fansa tezgâhı çocuklarına devretmişti. Kasaplarımız markalaşmış, künefeciler çağa uyum sağlamıştı ama özlerinden bir şey kaybetmemişlerdi. Ve Mustafa Amca… Onun son fanusçu olduğunu öğrendiğimde, belki de en duygusal haberimi onun üzerine yazmıştım.

4 Şubat 2023… Çarşıda uzun uzun dolaştım. Dost ziyaretleri yaptım. Adnan Yurdagül ile havuz başında yaptığımız kahkahalı sohbetin son sohbetimiz olduğunu nereden bilebilirdim? Kim bilebilirdi ki?

6 Şubat sabahı… Büyük yıkım. Uzun Çarşı, her yer gibi yara aldı. O görüntüler hâlâ içimizi acıtıyor. Ama Ramazan geldiğinde yine oradaydı Fansa ailesi. “Abi, para kazanmak için değil, bu çarşıyı yalnız bırakmamak için buradayız” diyen Şahap Fansa’nın sözleri yüreğime işledi. Semerciler Çarşısı’nda Komando Mehmet ve Hasan Çayırcı’nın öncülüğünde başlayan yeniden diriliş hareketiyle esnaf dükkânını açmaya, hayat yeniden akmaya başlamıştı. Çarşının sesi, nefesi geri geliyordu.

Ve bugün 26 Temmuz 2025 Cumartesi… Uzun Çarşı’dayım yine. Ama bu kez ayrılık vakti. Esnaflar taşınmaya başlamış. Yeniden ayağa kalkacak çarşı için geçici yerlere gidiyorlar. İçimde bir hüzün var. Çünkü bu sokaklarda sadece alışveriş yapılmazdı, anılar biriktirilirdi. Her köşesinde bir tebessüm, bir selam, bir hatıra saklıydı. Esnaf arkadaşımın “Talip Abi, çok güzel günlerimiz oldu burada. Ama yakında yine hep birlikte olacağız” demesiyle umutla karışık bir veda doldu içime.

Evet… Yeniden birlikte olacağız. Bu kez daha güçlü, daha dayanışmacı, daha umut dolu bir çarşıda. Ama şimdilik…

Hoşça kal Uzun Çarşı. Bekle bizi… Geleceğiz.

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.