Hatay İl Kadın Aile ve Sosyal Politikalar Başkanı Zerrin Albayrak, çocuk işçiliğinin çok boyutlu bir sorun olduğunu ve bu alanda tüm kurum ve kuruluşların sorumluluklarını unutmadan mücadele etmesi gerektiğini vurguladı.
12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Günü dolayısıyla açıklama yapan Hatay İl Kadın Aile ve Sosyal Politikalar Başkanı Zerrin Albayrak, bugün de yoksulluk, göç, eğitim imkanlarına erişim kısıtlılığı, işsizlik, yasal düzenlemelerdeki eksiklikler, denetimsizlik ve ucuz işgücü talebinin çocuk işçiliği sorununu can alıcı bir hale getiren temel faktörler olduğunu söyledi. Albayark, Çocukların yaşıtlarıyla büyüme, eğitim alma, dengeli beslenme gibi temel gerekliliklerden mahrum kalmasının, piyasanın çocuklar üzerindeki sömürüsünü güçlendirdiğini ifade etti.
Mevcut ekonomik krizin ve eğitim sistemindeki problemlerin etkisiyle çocukların, okulda olmaları gereken yaşlarda ağır koşullarda çalışma hayatına girmek zorunda kaldığını aktaran Albayrak, “2020 yılında %162 olan 15-17 yaş grubu çocukların işgücüne katılma oranı 2024 yılında 96.249’a ulaştı. MESEM kapsamında çalışmaya başlayan çocuklar da eklendiğinde çocuk işçi sayısının 1 milyon 474 bine yükselmektedir” dedi.
Eğitim verilerine de dikkat çeken Albayrak, “İlkokulda %95, ortaokulda %91 olan okullaşma oranı, ortaöğretimde %88’e düştü. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi Çocuk İş Cinayetleri Raporu’na göre 2013-2024 yılları arasında 0-14 yaş grubunda 256, 15-17 yaş grubunda 486 olmak üzere toplam 742 çocuk işçi ölümü gerçekleştiğini duyurdu. 2025 yılının ilk dört ayında ise bu sayının 23’e ulaştığına işaret etti. Bu ölümlerin %54’ünün tarım/orman, %12’sinin inşaat/yol ve %7’sinin metal iş kolunda olduğu vurgulandı. Özellikle tarımın, çocuk işçiliğin en kötü biçimleri arasında sayıldığını ve Türkiye’de 5-14 yaş arası çocukların en yoğun çalıştırıldığı işkolu olduğuna da yer verildi” diye konuştu.
Albayrak, bu durumun önüne geçmek için asgari yaş sınırı ile ilgili yasal düzenleme yapılması, İş Kanunu’nda yer verilmeyen işleri de kapsayacak şekilde çocuk işçiliğini önleyici, koruyucu ve destekleyici mevzuat düzenlemeleri yapılması gerektiğini söyledi. Ayrıca yasaların uygulanması ve işverenlerin denetlenmesinin kararlılıkla takip edilmesi gerektiğini belirtti.
MESEM’lerin (Mesleki Eğitim Merkezleri) mevcut haliyle çocuk işçi bulma kurumuna dönüştüğünü ve derinleşen yoksulluk sebebiyle ailelerine ekonomik katkı sağlamak amacıyla zorunlu bir tercih haline geldiğini ifade eden Albayrak, 2023-2024 MEB İstatistiklerine göre MESEM’lerde 385.956 öğrenci bulunduğunu paylaştı.
Gerçek ve nitelikli bir mesleki eğitim için kamu kaynaklarının meslek liselerinin güçlendirilmesi amacıyla kullanılması, staj alanlarının çocukların fiziksel, ruhsal ve mesleki gelişimleri için uygun olması ve düzenli olarak denetlenmesi gerektiğine vurgu yapan Albayrak, staj yapılacak işyerlerinin net kriterlere göre seçilmesi, kurallara uymayan işletmelere etkin yaptırımlar uygulanması ve usta öğreticilik belgesi alma koşullarının zorlaştırılması gerektiğini de sözlerine ekledi.