Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri (DAÇE), iklim krizinin derinleştiği günümüzde Türkiye’de izlenen yanlış politikaların ekosistemi geri dönülemez şekilde tahrip ettiğine dikkat çekti. DAÇE tarafından yapılan açıklamada, Hatay’da tarım arazileri, zeytinlikler ve narenciye bahçeleri üzerinde TOKİ eliyle yürütülen yapılaşma faaliyetlerine karşı güçlü itiraz dile getirildi.
-“Zeytinlikler gıda güvencesidir”-
Açıklamada, zeytinliklerin sadece bir üretim alanı değil, aynı zamanda kamunun gıda güvenliği açısından hayati önem taşıdığı vurgulandı. “Zeytinlik alanlarını ve tarım topraklarını korumak kamusal bir haktır” ifadelerine yer verilen açıklamada, birçok gelişmiş ülkede bu alanların korunduğu, Türkiye’de ise tam tersi uygulamaların hayata geçirildiği belirtildi.
-Depremden sonra çevre felaketi-
6 Şubat depremlerinin ardından Hatay’da yaşanan kontrolsüz moloz dökümleriyle doğanın ikinci kez tahrip edildiği hatırlatılarak, bu süreçte ekosisteme verilen zararın hâlâ giderilmediği belirtildi. Açıklamada, “Gıda krizi ortadayken, bilime rağmen tarım topraklarının yapılaşmaya açılması ne etik ne de hukuki bir yaklaşımdır” denildi.
-Mağaracık halkının mücadelesi örnek gösterildi-
DAÇE açıklamasında, yaklaşık 7 aydır zeytinliklerini ve tarım arazilerini korumak için direnen Samandağ Mağaracık halkının mücadelesine özel vurgu yapıldı. Bölge halkının açtığı dava kapsamında görülecek duruşmanın 20 Mayıs’ta yapılacağı hatırlatılarak, mahkemeden doğa ve insan hakları lehine karar çıkması beklendiği ifade edildi.
-“Demokratik ve hukuki mücadelemiz sürecek”-
DAÇE, açıklamasının sonunda tüm Hatay halkını, yaşam alanlarını korumak adına dayanışmaya ve hukuki süreci desteklemeye çağırdı:
“Başta Samandağ Mağaracık halkı olmak üzere, tarım topraklarını ve doğayı savunan yurttaşlarımızın yanındayız. Demokratik ve hukuki mücadelemiz kararlılıkla sürecektir.”
