Milletvekili Kara “Suriye’de Mezhepçi Bir Şiddet Uygulandığını Biliyoruz”

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Cumhuriyet Halk Partisi Hatay Milletvekili Nermin Yıldırım Kara, Suriye’de yaşanan şiddet olayları hakkında yazılı bir basın açıklamasında bulundu.

Suriye’deki iç savaş boyunca pek çok sistematik katliam, yağma, gasp, kaçırma ve etnik temizlik girişimi yaşandığını hatırlatan Kara “2011 yılından bu yana Suriye’de savaş hukukunun sürekli ihlal edildiğini, yasaklı silahların kullanıldığını, esirlere işkence ve kötü muamele yapıldığını; bunun yanı sıra sivillere karşı çok yoğun biçimde mezhepçi bir şiddet uygulandığını, yargısız infazlar yapıldığını, sırf bir mezhebe mensup diye ailelerin, köylerin, kasabaların tüm sakinlerinin katledildiğini biliyoruz.

HTŞ’nin güya sivilleşerek ve demokratikleşerek kurduğu yeni yönetim, Suriye’de akan kanı durdurabilmiş değildir. Savaşın fiilen sona erdiği ilan edilmiş olmasına rağmen, özellikle sahil kesimlerinde yaşayan azınlıklar, Hıristiyanlar, Nusayriler ve Dürziler başta olmak üzere tüm etnik-dini gruplar, bir misilleme yapılacağı korkusuyla yaşamaktadır. Bu korkuların yersiz olmadığı, geçtiğimiz mart ayında yaşanan şiddet olaylarıyla ne yazık ki doğrulanmıştır: Tartus, Lazkiye, Humus gibi şehirlerde ve kırsal bölgelerde sivilleri hedef alan katliamlarda, bin 200’den fazla sivil öldürüldü. İç savaş boyunca yapıldığı gibi köylerin yağmalanması, bazen bütün bir ailenin öldürüldüğü yargısız infazlar, hastanelerin bile hedef alınması gibi pek çok suç işlendi. Bu nedenle Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’ne göre, mart ayındaki toplam ölü sayısı 2 bin 600’ü geçti.

Hatay ile akrabalık, komşuluk bağı içerisinde bulunan azınlıklar, bu katliamın tekrarlanmasından korktuğu gibi, günübirlik olarak yaşanan şiddet olaylarından da büyük zarar görmektedir. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, mart ayındaki katliamı olduğu gibi, günlük şiddet ortamını da belgelemektedir: Sadece 20 Nisan günü, Humus ve Deraa kentlerinde 6 sivil öldürülmüştür. 10 Nisan’da ülke genelinde 16 sivil, yargısız infaz yapılmak suretiyle öldürülmüştür. 5 Nisan’da Tartus, Humus ve Hama’da 2’si çocuk, 22 sivil katledilmiştir.

Bu verilerin yanı sıra, giderek artan biçimde kadınlara yönelik saldırıların ve kaçırma girişimlerinin de yaşandığını görüyoruz. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, sadece 14 Nisan günü, Suriye’nin farklı bölgelerinde, aralarında çocukların da olduğu 17 kadının kaçırıldığını ve kaybolduğunu rapor etti. Sosyal medyada kaçırılan ve kendilerinden bir daha haber alınamayan kadınların, kız çocuklarının ailelerinin yardım talebinde bulunduklarını görüyoruz. Kaç kadının ve kız çocuğunun alıkonulduğu belirsiz” ifadelerini kullandı.

YILDIRIM KARA: SADECE SAMANDAĞ’DAN SES YÜKSELTMEK YETMEZ

Suriye’deki şiddet ortamının sona ermediğini vurgulayan Kara, “Suriye’de birilerinin iddia ettiği gibi kansız, kusursuz, her kesimin onayladığı ve kazançlı çıktığı bir geçiş süreci değil; mezhep çatışmasının devam ettiği bir sürece tanıklık ediyoruz. Bu süreç, Suriye’ye demokrasi geldiği propagandasıyla birlikte yürütülse de Suriye’de yaşayanlar, özellikle azınlıklar, bir demokrasinin vazgeçilmez unsuru olan can ve mal güvenliğinden, inançlarını ve düşüncelerini açıklayabilme hürriyetinden büyük ölçüde mahrumdur. Yeni rejimin iyi polis, rejime bağlı olmayan silahlı grupların kötü polis rolünü oynaması artık kimse için ikna edici değildir. Colani yönetimi, cinayet, gasp, kaçırma, alıkoyma, işkence gibi suçların sorumluluğunu taşımaktadır.

Bizlerin, bir saatlik mesafede bulunan bir coğrafyaya karşı duyarsız kalması, ses çıkarmaması beklenemez. Suriye’de akrabalarımız, komşularımız, arkadaşlarımız yaşıyor; onların öldürülmesini veya kaçırılmasını, elimizi kolumuzu bağlayarak izleyemeyiz. Perşembe günü Samandağ’da, çeşitli partilerin ve STK’ların katılımıyla, özellikle Suriyeli kadınlar için sesimizi yükselttik ancak sadece Samandağ’dan ses yükseltmek yetmez; bunu tüm ülke sathına yaymak gerekir.

Başta Suriye’nin sahil bölgesi olmak üzere, zor durumdaki bütün topluluklara bir insani yardım koridoru açılması için kaç katliam yapılması, kaç köyün yakılması gerekir? Buradan, Suriye’de uçan kuştan haberi bulunduğunu iddia eden hükümeti de sivil toplum kuruluşlarını da uluslararası insani yardım kurumlarını da göreve çağırıyoruz: Suriye’de yaşanan şiddet olayları bir an önce durdurulmalı, olaylardan etkilenenlere yardımlar ulaştırılmalı ve yeni cinayetlerin, kaçırılmaların önlenmesi için yeni yönetime gerekiyorsa diplomatik baskı uygulanmalıdır” ifadelerini kullandı.

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.