Antakya – Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri (DAÇE), TBMM Genel Kurulu’na sunulan ve kamuoyunda tartışmalara yol açan “İklim Kanunu Teklifi”ne karşı tepkisini dile getirdi. DAÇE adına basın açıklamasını Antakya Çevre Koruma Derneği (AÇKD) Başkanı Nilgün Karasu okudu.
Karasu, dünyanın plansız sanayileşme, vahşi kapitalizm ve aşırı tüketim politikalarıyla büyük bir krizin eşiğine geldiğini belirterek, “Bu politikalar yalnızca hava, su ve toprak kirliliği yaratmadı, aynı zamanda eşitsizlik, adaletsizlik, yoksulluk ve savaşları da beraberinde getirdi. Artık iklim tehdidi bir krize dönüşmüş durumda” dedi.
-“Halktan ve Doğadan Yana Değil”-
Karasu, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunulan iklim kanunu teklifinin, halktan ve doğadan yana olmadığını vurgulayarak, “Mevcut taslak; katılımcılık, şeffaflık ve bilimsellik ilkelerinden uzak. Karbon ticaretini önceleyen, sera gazı emisyonlarını azaltmayan, iklim adaletini yok sayan bir yaklaşımı içeriyor” ifadelerini kullandı.
-“Yaşamı ve Doğayı Savunan Bir Kanun İstiyoruz”-
Basın açıklamasında, iklim kriziyle etkili mücadele edilebilmesi için yeni yasanın toplumun tüm kesimlerinin katılımıyla, bilimsel esaslara dayalı ve toplumsal faydayı önceleyen şekilde yeniden hazırlanması gerektiği vurgulandı.
DAÇE’nin “Halkın İklim Kanunu” İçin 10 Temel Talebi:
Ticaret Değil, Yaşam Odaklı Kanun: Öncelik sermayenin değil, doğa ve toplumun geleceği olmalı.
Fosil Yakıtlardan Çıkış: Kömür ve petrol gibi kaynaklardan planlı çıkış öngörülmeli.
Adil Geçiş: Emekçilerin hakları gözetilerek dönüşüm sağlanmalı.
İklim Adaleti: Eşitsizliklerin giderilmesi hedeflenmeli.
Toplumsal Cinsiyet Eşitliği: Politikalarda bu eşitlik temel alınmalı.
Halk Sağlığı: Canlı yaşamı için güvence altına alınmalı.
Ekosistem Planlaması: Doğa, rant projelerinden korunmalı.
İklim Uyum Politikaları: Afetlere karşı dirençli kentler kurulmalı.
Katılım ve Hesap Verebilirlik: Tüm süreçlerde şeffaflık sağlanmalı.
İklim Suçlarına Yaptırım: Etkin denetim ve cezai yaptırımlar uygulanmalı.
-“Tasarı Geri Çekilmeli”-
Karasu açıklamasının sonunda, TBMM’ye seslenerek mevcut tasarının geri çekilmesini ve sivil toplum kuruluşları ile bilim insanlarının katılımıyla yeniden yazılmasını talep etti:
“Yaşamı, doğayı, iklim adaletini ve insan haklarını savunan gerçek bir iklim yasası istiyoruz.”