Gazetecilik, kalemiyle toplumu aydınlatan, gerçekleri korkusuzca dile getirenlerin mesleğidir. Hele ki iyi bir gazeteci olmak, sadece bilgiye ulaşmakla değil, onu en doğru ve en objektif şekilde aktarmakla mümkündür. İşte bizler, bu zor ve onurlu mesleğin duayenlerinden biri olan Sinan Seyfettin’i kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşıyoruz.
Sinan Seyfettin, yalnızca haber peşinde koşan biri değildi. O, etik değerleriyle, meslek aşkıyla ve mütevazılığıyla Hatay basın camiasının en saygın isimlerinden biri oldu. Onun haberciliğe olan bağlılığı, biz meslektaşlarına ilham veren bir ışık gibiydi. Her daim doğruluğun, tarafsızlığın ve vicdanın sesi olmayı başardı.
Basın dünyasına babası, merhum Gassan Seyfettin’den devraldığı bayrakla adım atmıştı. O bayrağı en güzel şekilde taşıdı ve ardında saygı ile anılacak bir miras bıraktı. Güzel bir habere rastladığında “Bunu ben nasıl kaçırdım?” diye hayıflanmak yerine, “Üstad, emeğine sağlık!” diyerek meslektaşlarını onurlandıran bir insandı. Böylesine mütevazı ve yüce gönüllü birini kaybetmek, camiamız için büyük bir kayıp.
Sevgili Sinan Seyfettin, artık makalelerine cennette devam edeceksin. Bizler buradayız ve mesleğimizi, senin gibi değerli gazetecilerin bize öğrettiği doğruluk ve ahlak ilkeleriyle sürdüreceğiz. Mekanın cennet, ruhun şad olsun…
Kalemin hiç tükenmesin, ustamız!
