Geçmiş dönem Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Lütfü Savaş Cumhuriyet Halk Partisi’nden ihraç edildikten sonra yaptığı açıklamada, “Karar bizi yıldırmaz. Son 8 ayda her şey değişti. Hukuk önünde hakkımızı arayacağız” dedi.
Katıldığı bir televizyon programında açıklama yapan Savaş, şöyle dedi :
“Cumhuriyet Halk Partimizin kuruluş felsefesine uygun bir şekilde yol alması için elimden gelen mücadeleyi yapacağım. Bu kararın alınması bizi yıldırmaz, daha fazla azimlendirir. Biz siyaseti şahsi olarak yapmıyoruz. Mücadelemizi hukuki olarak da yapacağız.
Ben bir savunma verdim. O savunma sonrasında yetkili kurumlar kararını aldı. İçimizde konuşulması gereken şeyleri dışarı vurmuşsunuz dedi. Hukuk önünde hakkımızı arayacağız.”
Savaş ayrıca; “Suriye’de 13 yıl önce başlayan iç savaş, 12 günde farklı bir boyut kazandı. Esat rejimi tasfiye edildi. Bugün Suriye’de en az 4 parçalı bir yapı oluşturuluyor. Ve Fırat’ın doğusunda PKK-PYD-YPG’den oluşan terör devleti bizi tehdit ediyor. Bu alanda partimiz çözüm üretip daha proaktif politika üretmek yerine,-Esat’ın ülkeyi terk ettiği saatlerde-çözüm olarak hala daha Beşar Esat ile konuşmayı önermek dışında düne kadar somut bir politika ortaya koymuş değildir. Benim suçum bugünü görüp günler önce uyarı olarak 3 Kasım’da partimi uyarmak ise evet, ben suçluyum! Beni partiden ihraç edin” dedi.
CHP’den ihracı sonrası yaptığı basın açıklamasında, 03.11.2024 tarihli sosyal medya hesaplarındaki paylaşımı olan ‘Haydi, kurucu partinin vatanseverleri! Ya bugün kendimize ve partimize yakışanı yapacağız ya da yok olacağız! Bölge yangın yeri. Savaş kapımızda. Emperyalist güçler bölgemizde sınırları değiştirmeye başladı. Terör örgütleri üzerinden içimize fitnelik sokan, etnik çatışma hayalleri görenler için bugün bu ülkenin kurucu iradesinin partisine her zamankinden çok daha fazla ihtiyaç var! Ve bugünün CHP’si DEM’lenmekle meşgul” sözlerini hatırlatan Lütfü Savaş, “Parti olarak terör ile bağ kuran ve terörden siyasi rant devşirenleri her kim olursa olsun ya da hangi oluşum olursa olsun savunamayız. Ve bugün gerek sınırımızda terör devleti kurmak isteyenler gerekse sınırlarımız içinde ayrı devletçikler kurmak isteyenler karşısında daima yüce Türk milletini bulur. Bu millet, yeni Kurtuluş Savaşı’nı hem başlatır hem de zaferle taçlandırır. Bu millet ki farklı etnik gruplardan oluşan, bütünleşmiş, birleşmiş ve vatan yüzeyinde millî birliği sağlamış Atatürk milliyetçiliği ile bir ‘Ulus Devlet’ olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin milletidir.
Dileğim bu ülkenin kurucu partisinin de her türlü işgalden kurtulup ya da kurtarılarak kendi Kurtuluş Savaşı’nı yapabilmesidir. Bunun için ben Lütfü Savaş olarak bu mücadeleyi başlatıyorum. Ve CHP’nin kuruluş ayarlarına dönmesi için tüm CHP’lileri birlikte mücadele etmeye davet ediyorum. ‘Bağımsızlık benim karakterimdir’ diyen Kurucu İrademiz Mustafa Kemal Atatürk’ün izinde bugün bölgemizdeki ve içerideki tehditlere karşı tüm CHP’lileri birlik olmaya çağırıyorum! İkbal derdine düşmüş birkaç kişinin elinde oyuncak haline gelmiş hatta terör bağlantılı parti ve siyasetçiler ile sırf koltuk için yol yürüyenleri tarih zaten affetmeyecektir. Bizler bu uğurda CHP’nin sözüm ona değişim adı altında kuruluş felsefesinden sapmasına ve nihayetinde tarih olmasına izin vermeyeceğiz!’ Ben Lütfü Savaş. Yukarıdaki metni 3 Kasım 2024 tarihinde sosyal medya hesaplarımda paylaştım.
Bugün Suriye’de en az 4 parçalı bir yapı oluşturuluyor. Ve Fırat’ın doğusunda PKK-PYD-YPG’den oluşan terör devleti bizi tehdit ediyor. Bu alanda partimiz çözüm üretip daha proaktif politika üretmek yerine, -Esat’ın ülkeyi terk ettiği saatlerde- çözüm olarak hala daha Beşar Esat ile konuşmayı önermek dışında düne kadar somut bir politika ortaya koymuş değildir. Benim suçum bugünü görüp günler önce uyarı olarak 3 Kasım’da partimi uyarmak ise evet, ben suçluyum! Beni partiden ihraç edin. Yine Arap Baharı ile 13 yıl önce Suriye’de başlayan operasyonun bir benzerini ülkem için de gördüm. Fakat bırakın buna karşı çözüm üretmeyi bugün kayyum atanan belediyelere taşınan adayları, kurucu partiye yakışan şekilde hassas davranmak yerine bu durumdan yararlanan arkadaşların politikasını -mağduriyetten kariyer elde etmenin peşinden koşmayı düşünen- dün olduğu gibi bugün de doğru bulmuyorum. Bu suç ise evet, suçluyum.
Bu nedenle de beni partiden ihraç edebilirsiniz! Bölgede olası bir Kürt Devleti’nin kurulmasından, haritaların yeniden çizileceğine dair projeler uygulanmaya başlanmış durumda. Bu emperyalist projelerin bazılarının içinde benim de Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı yaptığım Ata’mızın bize emaneti Hatay da yer alıyor. Biz yerel seçimler öncesinde DEM partisi ile ittifak için olmasa da bu ayrışmayı ve terör bağlantılı kişilerin adaylığı ve iş birliği konusunda dikkat edilmesi gerekir uyarılarımızı partinin ilgili kişileriyle defalarca paylaştık” ifadesini kullanan Savaş, açıklamasında şu görüşlere yer verdi :
“Ben ülkücü bir gelenekten geliyorum. Mustafa Kemal Atatürk de iyi bir ülkücüydü. Kızına bu adı vermişti. Partimizin 6 Ok’undan biri de milliyetçiliktir. Zaten son seçimlerde bu ve başka gerekçeler nedeniyle de adaylığımın açıklanması yılan hikâyesine döndü. Bu nedenle de bana Hatay gibi önemli bir serhat şehrinde seçim kaybettirildi. Kaybettirildi diyorum çünkü dünyanın hiçbir yerinde bir siyasi parti, bir büyük şehre aday gösterdiği kişiyi bu kadar tartışılır hale getirmez. ‘Kampanyanın yarı süresini aday mıyız, değil miyiz’ sorusunun cevabını arayarak geçirdik. Sonra az bir farkla kaybettik. Üstelik şaibeli bir şekilde. Bu yanlışları bir gün CHP de daha detaylı tartışacaktır. Tüm bunları partimize zarar vermemek için hala çok tartışmak istemiyorum. Görüyorsunuz tüm bu nedenlerle partim beni suçlu ilan edip partiden ihraç ediyor. Ne diyeyim? Partimizin kuruluş felsefesinden uzaklaşılmadığı sürece çağın gerektirdiği koşullara uygun olan politikalarına, gerek sosyolojik gerek ekonomik gerek yönetimsel gerekse güvenlik açısından ülkemizi sıkıntıya sokmayacak politikalarına elbette sonsuza kadar destek oluruz; karşı durmayız.
‘HATAY HAREKETİ’ BAŞLATACAĞIZ!
Bugün beni ihraç edeceklere buradan söylüyorum ve ilan ediyorum : Memleketim Hatay, Mustafa Kemal Atatürk’ün şahsi meselesiydi. Bizim için de öyle. Yıllarca Hatay’ın Belediye Başkanlığı’nı da yapmış bir Türk vatandaşı olarak yakında Hatay’dan bir hareket başlatacağız. Neden mi? Ata’mızın şahsi meselesi, bizim de şahsi meselemizdir. Ve bölgedeki tehditlere karşı yapılması gerekenleri de birlikte bizim gibi gerçek Atatürk milliyetçiliği çerçevesinde düşünen arkadaşlarım ile manifesto olarak yayınlayacağız. Bu durumun partiler üstü bir mesele olduğunu gördüğümüz için ‘HATAY HAREKETİ’ olarak başlatacağız.
25 yıldır muhalefetten kurtulamayan partimizin ve ülkemizin kaderinin bölünmekten değil, birleşmeden geçtiğini ve ‘değişim’ diyenlerin partimizi ihraçlar ile bölmeye mahkûm bırakmasına itiraz etmek için! Parti yöneticileri bizi ihraç etmek isteyebilir ama Türkiye ve Cumhuriyetimizin sevdasını içimizden ihraç etmeye kimsenin gücü yetmez!”