CHP Hatay Milletvekili Nermin Yıldırım Kara, Arsuz’a bağlı Höyük köyünde yapılmak istenen krom ocağı projesine karşı, vatandaşlarla bir araya geldi.
Höyük Köyünde daha önce 5 kez açılmak istenen maden ocağına, bir kez daha karşı çıktık diyen Milletvekili Yıldırım Kara “2019’dan beri reddedilen bu projenin inşaat bahanesiyle hayata geçirilmesine izin vermedik, VERMEYECEĞİZ.
Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü yetkilileri; halkın katılımının olduğu bir toplantı yapmak yerine, masa başı kararlar almaya çalışarak süreci sekteye uğratmak istemiştir. Uzlaşma sağlanamaması üzerine tutanak tutulması talebinde bulunulmuştur.
Toplantının AÇILAMAMIŞ olduğuna dair şerh düşülerek, belediye avukatıyla birlikte bir tutanak imzalanmıştır. Bu tutanak yoluyla, müdürlük yetkililerinin olumsuz tavırları da kayda geçirilmiş olup, beyanlarının GERÇEĞİ YANSITMADIĞI, ORADA BULUNAN STK TEMSİLCİLERİ tarafından imza altına alınmıştır. Haliyle ortaya iki tutanak çıkmıştır.
Biz Hatay’da 20 yılı aşkın süredir bir çevre mücadelesi verdik; siyasi faaliyetlerimizi de bu mücadele üzerine kurduk. Zeytinliklerimizi, meyve bahçelerimizi, sahillerimizi, ormanlarımızı, fundalıklarımızı, topraklarımızı, denizlerimizi korumaktan başka kaygımız ve hedefimiz olmadı. Halkımızın desteğiyle bugün mecliste yer alıyorsak, bu mücadelemiz görüldüğü içindir.
Tüm bunlara rağmen slogan atmaktan başka ne yaptığını bilemediğimiz bir kısım çevreler bu çabamızı yok saymaktadır. Elinde iftira çamurundan başka bir şey bulunmayan bu çevrelerin Hatay’da ve Türkiye’de hiçbir karşılığı yoktur. Kendi kurguladıkları hikayelere fazla inanmakta, Hatay’da bir taş parçasını yerden kaldırdıkları görülmemişken “tarihin yargılaması”ndan söz etmektedirler.
Söz konusu kişinin paylaştığı tutanakta bizim şerhimiz ve imzamız bulunmamaktadır. Ancak bizim hazırladığımız; yurttaşlarımızın taleplerini içeren, muhtarlarımızın ve sivil toplum temsilcilerimizin de imzalarının yer aldığı bir tutanak daha bulunmaktadır.
Dikkate alınması gereken tutanak bu iken art niyetli bir yaklaşım uygulanmaktadır. Bu yaklaşım, buraya gelen, mücadele eden tüm bölge halkının iradesine saygısızlıktır. Bu yurttaşlarımızın çabasının hiçe sayılmasıdır.
Tarihi çağırmaya gerek yok: biz, mecliste de dağ köylerinde de sahil kasabalarında da yurttaşlarımızla birlikteyiz; siz, kendi sloganlarınızın ve hayal dünyanızın içinde yaşıyorsunuz. Yurttaşlarımız hükümlerini vermiştir. Malum çevrelerin sözlerine itibar edilmemesini rica ederim” dedi.