ADNAN ARSLAN HOCA İLE SORU-CEVAP

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Soru:Kur’an-ı Kerim mana olarak Allah’a, lafız olarak Hz. Peygamberimiz (sav)‘e ait olduğunu iddia edenler var. Bu bilgi doğru mudur? İçindeki kıssalar için ne dersiniz?

Cevap:Hâşâ, asla bu iddia doğru değildir.Kur’an-ı Kerim’in manası da lafzı da Allah’a aittir.

Bu konuda bir çok Ayet-i Kerime ve Hadis-i Şerif bulunmaktadır. “Lafzı Muhammed’e aittir” sözü oryantalistlerin (Doğubilimci) ve onlara tabi olanların uydurması ve iftirasıdır. Mekkeli müşrikler bunu söylemediler ama tarih sahnesinde Kur’an-ı Kerim’e karşı savaş açanlar bu iddialarda bulunmuşlardır. Ama Kuran’ın indireni de kıyamete kadar koruyanı da Allah’tır (cc).Kelamullahtır.

Kur’an-ı Kerim mucizedir. Tek harfi bile değişmeden günümüze kadar gelmiştir ve kıyamete kadar da öyle kalacaktır. İçinde geçen kıssalar da gerçekten hepsi yaşanmış, hakikati olan kıssalardır. Her birisi Peygamberimiz (sav) için teselli, bizim için ayrı ayrı ibretlik hayatlardır.Bu imani bir konudur. Biz buna böyle iman ettik.

Soru:Doktorlar bebeğimin sakat olarak dünyaya geleceğini söylüyorlar. Kürtaj yaptırabilir miyim?

Cevap :Gebeliğin sürmesi, doktorların kararıyla, annenin hayati tehlikesinin olabileceğini ortaya koyuyor ise bebeğin alınması caizdir. Hatta anneyi kurtarmak için bu gereklidir.

Bunun dışında kürtaj asla caiz değildir. Allah(cc) biz kullarını bu dünyaya imtihan gayesiyle göndermiştir. Doğacak çocuk engelli de olsa onun da hayat hakkı vardır. Belki de bu çocuk anne-babasının cenneti kazanma vesilesi olacaktır. Kaldı ki bir çocuğun hayırlı evlat olup-olmamasının engelli veya sağlıklı olmasıyla hiçbir ilgisi yoktur. Engelli bir çocuk sağlıklı bir çocuktan daha hayırlı bir evlat olabilir.

Soru:Dört ve üç rekatlı farz ve vacib namazların ilk oturuşu unutarak terk edilse namaz caiz olur mu?

Cevap:Evet, caizdir. İadesi gerekmez. Yalnız birinci oturuş, eğer unutarak ( sehven) terk edilmiş ise namazın sonunda sehiv secdesi yapar. Sehiv secdesi şöyle yapılır; yalnız namaz kılan şehadetten sonra salli / barik’ten önce sağa / sola selam verir, iki secde yapar ve yeniden tahiyyat, salli, barik, rabbena dualarını okur ve tekrar selamla namazını tamamlamış olur. İmam ise yalnız sağa selam verir ve münferidin (yalnız kılanın ) yaptıklarını yapar. Böylece imamın da cemaatin de namazı tamam olur.

Namazın vaciplerini kasden terk etmek tahrimen mekruhtur. İlk oturuş da vacibdir. Kılınan namaz geçerlidir, kişinin uhdesinden düşer,lakin ilk oturuşu kasden terk edenin yeniden kılması vacibdir.

Soru: Nazar değmesin diye yeni aldığım arabama nazar boncuğu takabilir miyim?

Cevap: Hayır. Takmayınız.Dinimizde nazar (göz değmesi) hakdır ve ondan Allah’a (cc) sığınmak lazımdır. Dinimiz bazı gözlerin insan ve eşya üzerindeki zarar verici etkilerini kabul etmektedir ve cevabını da vermektedir. Peygamberimiz (sav) göz değmesine karşı; Ayet el-kürsiyi,İhlas Suresini,Felak Suresini,Nas Suresini okumuş ve bizlerin de okumamızı istemiştir.

Nazar boncuğu ve benzeri şeylerden fayda ummak ve bunların göz değmesine engel olacağına inanmak, boyuna veya başka yerlere (çocuk,araba,ev vb.) asmak caiz değildir. Güç, kuvvet ve kudret Allah’a (cc) aittir ve göz değmesine engel olacakta Rabbımızdır. O’na sığınmalıyız.

Soru:Kabristanda cenazeyi defnetme esnasında kabre basmak caiz midir?

Cevap:Eğer bir zaruret yoksa caiz değildir. İslam’da insanoğlunun dirisi hürmete layık olduğu gibi ölüsü de hürmete layıktır. Bir zaruret yokken kabri çiğnemek, üzerine oturmak veya üzerinden geçmek uygun değildir. O kabirde yatana saygısızlık olur. Ama kenarına oturmanın mahzuru yoktur.

Soru:Ayağımıza giydiğimiz mestlerin üzerine mesh etmenin müddeti ne kadardır? Bu müddetin başlangıçı ne zamandır?

Cevap:Bu müddet, mukim olan biri için bir gündür, yani 24 saattir. Seferde olan yolcu ve misafirler için ise üç gündür, yani 72 saattir.

Bu müddetin başlangıcı ayaklara giyilen mestlerin giyilme anından itibaren değil ayağa giyildikten sonra abdestin ilk bozulmasıyla başlar. Yoksa mestler üzerine ilk mesh etmekle başlamaz.

Bu müddet ( 24 , 72 ) dolduğunda eğer kişi abdestli ise sadece mestlerini çıkarır ayaklarını yıkar ve ibadetlerini yapar. Yok eğer müddet dolduğunda abdestsiz ise ayaklarını da yıkayarak tam abdest alır.

Soru:Hapishanedeki mahkumlara cuma namazı farz mıdır?

Cevap:Hayır, farz değildir. Cezaevindeki mahkumlar cuma namazından sorumlu değildirler. Ancak cezaevinde olanlar beş vakit namazdan mesul oldukları gibi cuma namazı kılınamıyorsa mutlaka öğlen namazını kılmaları farzdır.

Ayrıca, hapishanede cuma namazı kılmak imkanı varsa kılınabilir. Hatta imamlık yapabilecek bir mahkum da namazı kıldırabilir.

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.