Yaşanan deprem, çekilen acılar, verilip tutulmayan sözler, depremzedelerin bitmek bilmeyen problemleri, deprem nedeniyle şehri terketmek zorunda kalan, geri dönmek istediğinde barınacak yer bulamayıp tekrar şehir dışına gitmek zorunda kalan vatandaşlar, unutulan Hatay ve yaklaşan yerel seçim..
Bir tarafta birer birer aday adaylığını açıklayanlar diğer tarafta Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı ve muhtemel aday Doç. Dr. Lütfü Savaş..
Asrın felaketini iliklerine kadar yaşayanlar olarak kimlerin yanımızda olduğunu, kimlerin ‘yanımızdaymış’ gibi olduklarını hepimiz biliyoruz. Bunların üstüne iktidar partisine bağlı bir ilçenin belediye başkanının Hataylılara hizmet gelmesi için ‘Büyükşehir’ dayatması, işlerin neden ağır yürüdüğünün bir kanıtı olmuş oldu. Sonucu önceden belirlenmiş, göstermelik anket sonuçlarıyla hareket edebileceğini düşünen ve 10 aydır dişe dokunur doğru dürüst çözüm üretemeyen iktidar partisinin ‘Büyükşehir’i almazsak hizmet gelmez’ algısı yaratması 20 yıldır alıştığımız bir durum. Buna karşı gelerek “Onlar yapmazsa biz yaparız” diyerek hazırladığı projelerle Hatay’a ciddi bir kaynak yaratan Lütfü Savaş’ın, mevcut durumda CHP’nin Hatay’daki kurtarıcısı olacağı aşikar.
Depremzede bir belediyenin başındaki ismin, belirli tarihlerde yaptığı yurtdışı ziyaretlerini ‘turistik gezi’ olarak lanse etmeye çalışanlar “Bu ziyaretlerin Hatay’ın hakettiği ancak alamadığı hizmetleri alması için kredi desteği sağlamak amacıyla olduğunu” biliyorlar mı acaba?
Burada sorulacak soru şu : CHP Hatay’ı istiyor mu, yoksa bir dönemi ‘es’ geçerek kazanamayacağı bir adayı mı çıkaracak?
Lütfü Savaş üzerinden yapılan manipülasyonlar bir kesimi etkisi altına almış gibi görünse de, aynı şeyleri 2014 ve 2019 seçimlerinde de yaşamıştık..
Hatay Büyükşehir Belediyesi, başkanının ve Hatay halkının iradesiyle yönetilmeli. Rant peşinde koşup, söylenen herşeyi sorgusuz sualsiz yapacak göstermelik bir başkanla değil. Lütfü Savaş’ın, Hatay’a kattıklarını ve Hatay’ın demografik yapısının bozulmaması için çabalarını göz önünde bulundurursak, yıllardır iktidar partisi milletvekillerinin bile dile getirmedikleri problemleri çekinmeden, tüm baskılara rağmen dile getirebilen ve Hatay’a ‘ses’ olan tek aday olarak karşımıza çıktığını görmemiz zor olmayacak.
Bu aşamada CHP’nin aday belirlemede izleyeceği yol, Hatay’a verdiği değeri gösterecektir.
