HATAY SES YÖNETİMİ “SAMANDAĞ HALKININ SAĞLIK HİZMETİ ALMASI ENGELLENMEKTEDİR”

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Hatay Samandağ Devlet Hastanesi Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası; “hastanenin B sınıfı statüsüne yükseltilmesinin ve daha nitelikli bir hastane haline getirilmesinin hastanenin eksiklerini gidermediği ve halkın sağlık sorunlarına cevap vermediği gibi hastanede çifte standartlığa göz yumuluyor” diye açıklamada bulundular.

Basın açıklamasından önce Hatay SES yönetimi adına kurul üyesi Nilgün Aşkar, depremde hayatını kaybeden sağlık çalışanlarını andı. Aşkar konuşmasında;

“Sendika olarak depremden bu yana sahada gönüllü ya da görevli olarak yaptığımız pek çok çalışmanın yansıra sağlık emekçilerinin durumunu anlamaya, sorunlarını dinlemeye ve idare ile iletişim kurup bu sorunlara çözüm bulmaya çalıştık. Ancak bunca zaman yaptığımız görüşmelerde başhekim ya getirdiğimiz sorunların olmadığını söyledi, ya kendisinin bu sorunları çözecek merci olmadığını söyleyerek sorumluluğu başkalarına attı ya da bu konuları bizimle görüşmeyi reddetti.

Kişisel hamasetlerle başhemşirenin sağlık emekçilerine uyguladığı baskıcı, tehditkar ve ayrımcı tutumu görmezden geldi ve biz sendikayı da, arkadaşları da çözüm sürecine katmak yerine sürecin dışına attı.

Sanki biz yargılamaya gelmişiz gibi sürekli kendini ve hastaneyi savundu. Oysa bir sorun varsa vardır ve çözüm yolunda bir desteğe ihtiyaç varsa sağlık emekçileri görüşleriyle süreci zenginleştirebilir ve ortak hareket etmek daha iyi çözüm bulmayı sağlayabilirdi.

Geldiğimiz noktada idare ile çözemediğimiz bu sorunları ve hepimize sağlık hizmetinin ulaştırılmasındaki yansımalarını sizlerle ve kamuoyu ile paylaşmak zorunluluğu duyduk.

Biz bu eylemi yapacağımızı söylediğimiz günden beri hastanede hummalı çalışmalar var. Hızla aylardır yapmadıkları temizliği, düzenlemeleri yaptılar, hastanenin eksiklerini tamamlamak için kolları sıvadılar ve bu eylemi baltalamak için sağlık emekçilerini soruşturmalarla tehdit edip, katılmayacaklara ödül vaat ettiler.

İyi, bunların hepsi kazanımdır, daha şimdiden kazandık.

Biz görüyoruz ki kol kırılır yen içinde kalır dedikçe üzerimizdeki baskı artarak devam ederken gerekli düzenlemeler yapılmayarak halkın da sağlık hakkı gasp ediliyor. Aramızda oturup bize eziyet etmelerine göz yummayacak mücadelemize devam edeceğiz” dedi.

SAMANDAĞ HALKI HİZMET ALABİLMEK İÇİN KİLOMETRELERCE UZAKTAKİ İLÇELERE GİTMEYE ZORLANMAKTADIR.

Hatay SES başkanı Meryem Avcı da konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

“Değerli Samandağ halkı ve sevgili sağlık emekçileri hepiniz hoş geldiniz.

Samandağ Devlet hastanesi 6 ve 20 Şubat depremlerinden sonra ayakta kalan ve içinde hizmet verilmeye devam edilebilen merkeze en yakın (30 km mesafede) hastanedir. Bu nedenle Samandağ’daki ve yakın ilçelerdeki hastaların acil müdahalesi ve mümkün olan tedavilerinde 6 aylık süreç içerisinde yoğun olarak hizmet vermiştir. Merkezdeki diğer hastanelerin depremden zarar görmesi nedeniyle hastane B sınıfı statüsüne yükseltilmiş ve daha nitelikli bir hastane haline getirilmesi planlanmıştır. Ancak hastanenin koşulları hala B sınıfını karşılamaktan uzaktır. Hastanede radyoloji bölümünde eksiklikler devam etmekte, ikinci basamak yoğun bakım ünitesi bulunmamakta, laboratuvarda çoğu tahlil yapılamamakta, endoskopi yapılamamaktadır. Ameliyathanede tıbbi cihaz ve malzeme eksiklikleri, sterilizasyon eksikliği ve havalandırma sorunları nedeniyle bazal elektif cerrahi işlemler hariç ameliyat yapılmamaktadır. Acil durumlardaki doğumlar hariç doğum bile yaptırılamamaktadır. Geçen ay hastanede yapılan toplam doğum sayısı 6’dır. Doğumun nerede yapılacağına ilişkin belirsizlik kadınlar açısından bakıldığında gebelik süresince stres altında olan kadınların kendilerini güvende hissetmelerini zorlaştırmakta ve korkularını arttırmaktadır. Bunun yanı sıra hastanede göz muayenesi için gerekli ve yeterli cihaz bulunmamakta, hekimler uzmanlıklarının imkân verdiği muayene ve tedavilerin çoğunu yapamamaktadır.

B sınıfı statüsünde olan bu hastanede sadece basit poliklinik hizmeti verilebilmekte, acil ve özellikli bazı konularda gerekli müdahale yapılamamakta ve sağlık emekçileri çaresizlik içinde hastalara müdahale edemeden sevklerle uğraşmaktadır. Bütün bu sorunlar Samandağ halkının nitelikli sağlık hizmeti alma hakkının gaspıdır. Samandağ halkı hizmet alabilmek için kilometrelerce uzaktaki ilçelere gitmeye zorlanmaktadır. Yaşanan afet sonrası halkın en temel hakkı olan sağlık hakkının ulaşılabilir ve nitelikli olması gerekmektedir.

Bütün bu eksiklikler ve sorunlar içerisinde sağlık emekçileri depremin ilk günlerinden itibaren hastaneye gelip insanlarımızı hayatta tutmak ve yaralarımızı sarmak için canla başla çalıştılar. Acıktık, yorulduk demeden bütün korkularına, yakınlarıyla ilgili endişelerine rağmen sağlık hizmeti sundular.

Acil durumda hızla görev başına gelen sağlık emekçilerinin daha sonra kendi hayatlarını düzene koymaları, kendileri ve aileleriyle yaralarını sarmaları ve güvenli koşullarda barınmaları için gereken destek onlardan esirgendi. Esnek mesaide sınırlı süre çalışan sağlık emekçileri Haziran’ın başından beri tam zamanlı çalıştırılıyor. Ancak bu noktada da adam kayırma ve torpil devreye giriyor. Bazı çalışanlar koşullarına bakılmaksızın tam zamanlı işe çağrılırken bazıları işe hiç gelmedikleri halde, gelmemelerine göz yumuluyor.

Hastane çalışanları da depremzede, onların da bir yaşamları, aileleri var, kaybettikleri yakınları var. Onların da korkuları, gelecek kaygıları var, iyileşmeye ihtiyacı var. Ama Samandağ Devlet Hastanesi yönetimi bunu görmezden geliyor.

Hem bakanlık ve hem de hastane yönetimi sağlık emekçilerinin sorunlarını hızla çözüp onların sağlık hizmeti vermeye odaklanmasını sağlayamadı. Bugün geçen beş ayın ardından pek çok arkadaşımız çadırda, konteynerde kalıyor, dar alanlarda aileleriyle barınmaya çalışıyor. Eşleri, çocukları, yaşlıları, engellileri için güvenli barınma alanları oluşturmaya çalışıyorlar. Sağlık emekçilerinin barınma sorunları sağlıklı bir şekilde çözülmeden, ilçemizde çocuklar, yaşlılar ve engellilerin hizmet alabilecekleri kurumlar faaliyete geçmeden sağlık emekçilerinin tam zamanlı mesai yapması beklenmemelidir.

Tüm bunların yanında hastane yönetimi bu zor koşullarda hizmet vermeye çalışan sağlık emekçilerini takdir etmek yerine bağırma, kaba davranma, baskı uygulama, keyfi görevlendirmelerle yıldırıyor. Son olarak sendika işyeri temsilcimiz yıllardır görev yaptığı, kendisinin kurduğu ve birçok anne ve bebeğe nitelikli hizmet verdiği biriminden hukuksuz bir biçimde alındı. Sendikalar kanunda da belirtilen idarecilerin tüm sendikalara eşit mesafede durması ve sendikal faaliyetlerin engellenmemesi yükümlülüğü Samandağ Devlet hastanesi yönetimi tarafından yok sayıldı.

Samandağ Devlet hastanesi çalışanları gerek çalışma koşullarından gerekse yönetimin baskısı, keyfi tutumu, çalışanların sorunlarına duyarsız kalması nedeniyle çalışma şevkini yitirerek başka kurumlara görevlendirme ve tayin istediler.

Biz sağlık ve sosyal hizmet emekçileri sendikası olarak hem halkın sağlık hakkı için hem de emekçilerin çalışma koşulları için taleplerimizi dile getirmekten geri durmayacağız.

TALEP VE ÖNERİLERİMİZ

-Hastane uzmanlık branşları bakımından güçlendirilmeli (Kardiyoloji, Nöroloji gibi) ilçe ve yakın çevreye yeterli hale getirilmelidir.

-Laboratuvarın tam kapasite çalışabilecek hale getirilmesi için cihazlardaki sorunlar giderilmeli ve elektrik kesintilerinin yarattığı sorunların önüne geçilmelidir.

-Hastanenin tıbbi cihaz eksikleri giderilmelidir.

-Ameliyathanenin sterilizasyon ve havalandırma koşulları iyileştirilmelidir.

– Hastanenin günlük sarf malzeme eksikleri giderilmeli, hastanenin gerekli temizlik ve hijyeni sağlanmalıdır.

-Haksızlık algısının ortadan kalkması için çalışma planları açık, şeffaf bir şekilde paylaşılmalıdır.

– Kaba ve saygısız davranışlara, keyfi uygulamalara, baskı ve tehdit yoluyla sindirmelere son verilmelidir.

-Samandağ Devlet Hastanesi’nde hizmet veren sağlık emekçilerine de esnek mesainin uygulanmalıdır.

-Sağlık emekçilerinin barınma koşullarının iyileştirilmeli, klima, çamaşır makinesi, sıcak su imkânı gibi temel İhtiyaçlar karşılanmalıdır.

-Sağlık emekçilerine verilen yemeklerin çeşit ve miktarı yeterli hale getirilmelidir.

– Hem halkımızın hem de sağlık emekçilerinin hastaneye ulaşımını kolaylaştıracak önlemler alınmalıdır.

-Sorunların çözümü ve çalışmaların planlaması süreçlerine sağlık emekçileri dahil edilmelidir.

– Önemle belirtmek isteriz; depremzede sağlık emekçileri henüz tam zamanlı çalışacak durumda değildir, buradaki emekçilerin esnek çalışması için gerekli düzenlemeler yapılmalıdır.

Son olarak diyoruz ki sağlık hizmeti değersizleştirilemez. Halkın sağlık hakkına erişimi engellenemez ve nitelikli sağlık hizmeti çalışan sağlığından ayrı düşünülemez.”

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.